بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّ إِلَٰهَكُمْ لَوَٰحِدٌ ٤

(1-4) Saf bağlayıp duranlara, haykırarak sevk edenlere ve zikri (Allah’ın kelâmını) okuyanlara andolsun ki, sizin ilâhınız gerçekten bir tek ilâhtır.

– Diyanet İşleri

رَّبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا وَرَبُّ ٱلْمَشَٰرِقِ ٥

O, göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. Doğuların da (Batıların da) Rabbidir.

– Diyanet İşleri

إِنَّا زَيَّنَّا ٱلسَّمَآءَ ٱلدُّنْيَا بِزِينَةٍ ٱلْكَوَاكِبِ ٦

Biz, en yakın göğü zinetlerle, yıldızlarla donattık.

– Diyanet İşleri

وَحِفْظًا مِّن كُلِّ شَيْطَٰنٍ مَّارِدٍ ٧

Onu itaatten çıkan her şeytandan koruduk.

– Diyanet İşleri

لَّا يَسَّمَّعُونَ إِلَى ٱلْمَلَإِ ٱلْأَعْلَىٰ وَيُقْذَفُونَ مِن كُلِّ جَانِبٍ ٨

(8-9) Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. Onlar için sürekli bir azap da vardır.

– Diyanet İşleri

دُحُورًاۖ وَلَهُمْ عَذَابٌ وَاصِبٌ ٩

(8-9) Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. Onlar için sürekli bir azap da vardır.

– Diyanet İşleri

إِلَّا مَنْ خَطِفَ ٱلْخَطْفَةَ فَأَتْبَعَهُۥ شِهَابٌ ثَاقِبٌ ١٠

Ancak onlardan söz kapan olur. Onu da delip geçen bir alev izler (ve yok eder).

– Diyanet İşleri

فَٱسْتَفْتِهِمْ أَهُمْ أَشَدُّ خَلْقًا أَم مَّنْ خَلَقْنَآۚ إِنَّا خَلَقْنَٰهُم مِّن طِينٍ لَّازِبٍۭ ١١

(Ey Muhammed!) Şimdi sen onlara sor: “Kendilerini yaratmak mı daha zor, yoksa yarattığımız diğer şeyleri yaratmak mı?" Şüphesiz biz onları yapışkan bir çamurdan yarattık.

– Diyanet İşleri

بَلْ عَجِبْتَ وَيَسْخَرُونَ ١٢

Hayır, sen (onların hâline) şaştın, onlar ise alay ediyorlar.

– Diyanet İşleri

وَإِذَا ذُكِّرُواْ لَا يَذْكُرُونَ ١٣

Kendilerine öğüt verildiği zaman öğüt almıyorlar.

– Diyanet İşleri

وَإِذَا رَأَوْاْ ءَايَةً يَسْتَسْخِرُونَ ١٤

Bir mucize gördükleri zaman onu alaya alıyorlar.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu